Yıllardır bir vahşet çemberinde çırpınıyorum. Onurunu,duygularını, aklını, sağlığını, rütbesini kaybetmiş sefillerden biriyim ve bundan umulmadık bir keyif alıyorum. Ölümcül bir keşmekeşin içindeyim.Bazen hangi gezegende yaşadığımızı bile unuttuğumu düşünüyorum. Bana sorarsanız, sonsuzluk; fani vücudumda yuva yapmış ıstırabın adıdır. Kıyamet benim gövdemden start aldı ve bu kıyametin hezimetinin avareliğimi mazur kılacağından eminim.
Sağlam yapılı, aydınlık, küçük sıcak yuvalarda kainatı bile karartacak denli keder üretebileceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.
"Eğer beni affetmezseniz, asla özgür olamayacağım. Sakat ve çıldırmış bir köle gibi, vicdanımın salgıladığı zehirden ötürü hep can çekişeceğim" demek istersen sizlere, ağzımdan sadece günlük boşluklar çıkıyor.
"Ben boks ringinde kazanıp, dans pistinde kaybedenlerdenim."
Toprağı deşmek yerine, bir iğneye tutunarak suya dalıp balık avlamayı seçen solucan… işte o benim.