3 Ocak 2016 Pazar

Ölümü bilerek ve görerek yaşamak

Ben pek konuşmam. Ama ben suskun olunca insanlar bana hep, ''neyin var,'' diye sorar sanki hep bir şeyim olmak zorundaymış gibi. Sanki sessiz olanlar, hep mutsuzmuş gibi... Evet sanki sessiz olanlar mutsuz olmak zorunda değil ama ben mutsuzum.Mutluluğu nerede arayacağımı da bulamıyor ve bilemiyorum.
"E zaten ölüm var ucunda neden çabalayayım ki" diyorum kendime çoğu zaman.

İnsanoğlunun hiç ölmeyecekmiş gibi kısacık ömrü boyunca robotlaşmışcasına çabalamasını, didinmesini, duygularından ve kendi benliğinden uzaklaşmasını asla anlayamadım.Bütün bir ömür boyunca korkunç bir şekilde bukalemun azizliğinde renk değiştirmesini de anlayamadım.Mevlana'nın dediği gibi de değil bu, olduğu gibi olmalı insan, aksi takdirde göründüğü gibi olduğu zaman ölümüne dek bir başkasını taklit etmiş olacak çünkü.
Ve bence bir başkasını taklit ederek yaşamak, 'olmak istediğim adam/kadın' figürüdür bizi mutluluktan alıkoyan, eğer mutluluğu bulmak istiyorsak bir idol seçmek gibi bir gaflete düşmemeliyiz.Yahu öleceğiz neden bu bu koşuşturma, neden bu politika, neden bu savaşlar ve neden bu bitmek tükenmek bilmeyen ticaretimiz? Tüm bunların amacı kaybolmuş huzura yada Pamuk'un dediği gibi kaybolmuş cennete kavuşmak değil midir?



İyi ki ölüm var da; hayatta her şeyi yerli yerine koyuyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder